Son zamanlarda ülkemizde ciddi artış gösteren tüp mide ameliyatı (sleeve gastrektomi) hakkında toplum tarafından bilinmeyen bazı bilgilere değineceğim. Ameliyat olan ve henüz olmayan hastalara geçmiş olsun dileklerimi bildirir bu konu hakkındaki yararlı bilgilerin ulaşmasını ümit ederim. Op.Dr.Ertan BEYATLI
Tüm Mide ameliyatı nedir?
Bir kilo verme ameliyatıdır. Latincede Sleeve Gastrektomi, tube gastrectomy olarak bilinir. Halk arasında mide külütme ameliyatı olarak anılır. Bu ameliyat esnasında midenin yaklaşık %75’ı alınarak küçültme işlemi yapılır.
Tüp mide ameliyatı ilk yapıldığında zayıflama amaçlı yapılmadı. Aslında tüp mide kelimesi daha sonra bu ameliyatın adına eklendi. Ameliyatın gerçek adı sub-total veya near-total gastrektomi, yani midenin %50-80 kısmının kesilerek çıkartılması anlamına gelir.
Bu ameliyatın tarihçesi çok eskilere dayanır. Ameliyat ilk başlarda mide kanseri, mide ülseri ve mide bypassı gerektiren hastalarda uygulanıyordu. Bu hastaların yapılan takiplerinde ilk bir yıl içerisinde ciddi kilo kaybı görüldü. Ancak 2-3 yıl takip sürelerinde hastalarda çok ciddi elektrolit ve mineral eksikliği, protein seviyelerinde ciddi düşüş ve kas kitlesinde ileri atrofi gözlenmeye başlandı ve hastaların vücutları adeta bir deri ve kemikten ibaret idi.
Hastaların büyük yüzdesi mide kanseri ve yaşlı hasta grubu olduğundan erken dönemde (5 yıl içerisinde) çeşitli nedenlere bağlı ölümler gerçekleşti. Bu nedenden dolayı operasyonların uzun vadeli sonuçları belirlenemedi. Yıllar geçtikçe bu ameliyatların mortalite oranı yüksek olduğundan dolayı uygulama sayısında düşüş görüldü.
90’lı yılların sonlarında San Francisco’da bir grup cerrah tarafından bu ameliyat primer olarak kilo azaltma amacıyla uygulanmaya başlandı. 2009 yılına kadar devam eden bu çalışmalarda morbidite ve mortalite oranı eski yıllara kıyasla daha düşüktü. Ancak, 5. yıldan sonra sağ kalan hastaların %70-90 kalan mide bölümünde ciddi genişleme ve kilo artışı gözlendi.
2009 dan sonra bu sonuçlar ışığında yurt dışında bir çok merkezde tüp mide ameliyatı artık fazla yapılmıyordu. Ameliyat adayı olarak sadece süper-morbid obez hastalar seçiliyordu (bu hastaların VKİ-BMİ oranı %50’den fazla, örneğin >250kg hastalar). Bu hastalardaki kilo fazlalığı artık ameliyatın risklerinden daha yüksek olduğundan dolayı aday olarak gösteriliyordu.
Ülkemizde son yıllarda tüp mide ameliyatları artık çok yaygın bir hale geldi. Özellikle özel sektörde uygulanan bu ameliyatın sayısı bir hayli yüksektir. Yurtdışındaki gelişmiş merkezlerde dahi bu ameliyatın uzun vadeli yan etkileri ve komplikasyonları henüz bilinmezken ülkemizde bu kadar sık uygulanması düşündürücüdür.
Peki neden ülkemizde Tüp Mide ameliyatı rağbet görüyor?
Bu durumu birkaç başlıkla özetleyebiliriz
- ülkemizde özellikle son yıllarda obez insan sayısındaki artış. Bunun birçok nedeni vardır başta fast food yiyeceklerdeki tüketim artışı ve düzensiz beslenme.
- ülkemizdeki tanıtım ve reklamların yaygın ve kontrolsüz bir şekilde kullanılması. Bu konuda birçok merkez tarafından ameliyat öncesi ve sonrası çekilen hasta fotoğraflarının teşvik edici bir şekilde alenen kullanılması
- obez hastaların geleceğe yönelik umutları ve beklentileri.
- Ameliyatların büyük yüzdesinin özel hastanelerde uygulanması.
- Tüp mide ameliyatının uzun vadeli sonuçlarının ve komplikasyonlarının henüz insanlar tarafından detaylı bir şekilde bilinmemesi. (ameliyat öncesi Tüp Mide Zararları net bir şekilde anlatılmıyor)
Mide küçültme ameliyatı nasıl yapılır?
Tüp Mide Küçültme ameliyatı açık veya kapalı (laparoskopik) olarak uygulanabilir. Midenin açlık hissini uyaran hormon salgılayıcı kısmı çıkartılır. İşlem midenin geniş bölgesine uygulanır (büyük kurvatur). İşlem sonucunda geriye kalan mide kısmı ince uzun ve silindir tarzında olduğundan kola (sleeve) veya tüpe (tube) benzetilir.
Bu işlem kalıcı bir cerrahi müdahale olmasına rağmen işlemden sonra zamanla mide kısmında az olsa da genişleme ve büyüme gözlenebilir. Bu çok önemlidir çünkü birçok ameliyatta midenin sadece %50’si alınır. Dolayısıyla zamanla geriye kalan %50 mide dokusunda tekrar büyüme ve genişleme görülür.
Mide Küçültme ameliyatının Avantajları
- mide bypass ameliyatı sıkıntılarından kurtulmak (örneğin, protein ve vitamin eksikliği, barsak tıkanması, kansızlık “anemi”, ve kemik erimesi”osteoporoz”)
- midenin açlık hissini uyaran hormon salgılayıcı kısmının çıkartılması
- işlem sonrası hazımsızlık (dumping sendromu) ve mide ülseri riskinin düşük olması
- barsak bypass cerrahisinin uygulanmadığı durumlarda rahatlıkla uygulanabilir olması (örneğin; anemi, crohn’s hastalığı,vb.)
- Tip 2 şeker hastalarının %50-65’inde iyileşme (remisyon) görülmesi
Bu avantajlar birçok merkez tarafından vurgulanır. Ancak diğer yandan bu ameliyatın zararları hakkında çok fazla bilgi verilmez.
Tüp Midenin zararları
Tüp Mide ameliyatının bilinen zararları Nelerdir?
- Ameliyat sonrası morbidite (komplikasyon) ve mortalite (ölüm) oranının yüksek olmasıdır. Bu konuda birçok faktör etkilidir. Hastaların ameliyat öncesi apar topar hazırlanması, endikasyonun olmaması, yeterli endokrinolojik ve psikolojik incelemenin yapılmaması. Ayrıca ameliyat sonrası mide içeriği kaçağı, emboli, atelektazi vb.
- Uzun vadeli ciddi kilo kaybı ve kas atrofisi. Bu duruma özellikle dikkat edilmelidir. Özellikle ameliyat öncesi ve sonrası çekilen hasta fotoğraflarına bakıldığında bu durum daha iyi anlaşılır. Fotoğraflarda genellikle 3, 6, 9 ay ve nadiren 1 yıl sonrası hasta fotoğrafları gösterilir. 3 yıl sonrası fotoğraf
görmeniz mümkün değilnadirdir. Bu konuda 3 seçenek vardır. 1-hasta bir deri ve kemik haldedir 2-eski kilolar fazlasıyla olmasa da geri alınmıştır 3-fotoğraf çektirecek hasta yok. - Hastalarda yaşanan ciddi elektrolit, mineral ve vitamin kaybı.
- İşlem esnasında vagus sinirinin hasar görmesi; ki bu durumda şiddetli bulantı kusmalar olur.
Canlıların yaşamını sürdürmesi için ve vücuttaki metabolizma (anabolizm ve katabolizm) dengesinin korunması için Mide çok ve hatta en önemli organdır. Vücudumuza giren besinleri, toksinleri ve sıvıların ilk işlendiği ve hazırlandığı bölümü Midedir. Tüp mide ameliyatında bu organın neredeyse 3/4’ü sağlam olmasına rağmen kesilir, çıkartılır ve çöpe atılır. Böylelikle uzun vadeli olarak çeşitli hastalıklara, mikroplara ve henüz bilinmeyen komplikasyonlara davetiye çıkartılır.
Peki Tüp Mide ameliyatı ne Zaman yapılır?
Süper-morbid obez hastalarda (bu hastaların VKİ-BMİ oranı %50’den fazla, örneğin >250kg hastalar). Yani kısacası hareket kabileyitini yitiren, solunumda güçlük çeken, ileri derece kalp yetmezliğine sahip hastalar.
O zaman Obez hastalar ne yapmalı?
Obez hastalarda diğer yöntemler denenmelidir. Örneğin dengeli beslenme, çeşitli kilo verme diyetleri, spor, gastrik band ligasyonu, Mide Botoksu, Endoskopik Mide balonu vb.
Ayrıca :
- Obezite Cerrahisi Korkunç Yan Etkileri ve Zararları (Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu)
- Mayo Clinic Baryatrik Cerrahi riskleri hakkındaki çalışmalar
- Tüp Mide ameliyatı yaptıracaklara uyarı! (Doç. Dr. Aziz Sümer)
Mide Katlama Ameliyatı
Bir kilo verme ameliyatıdır. Latincesi Gastrik Plikasyondur . Bu ameliyatta midenin yaklaşık %70’ı kendi üzerinde katlanarak dikilir ve küçültme işlemi uygulanır.
İşlem geniş kısmına uygulanır (büyük kurvatur). Midenin herhangi bir bölümü kesilmez ve ilerleyen zamanlarda dikişler geri alınarak mide katlantısı düzeltilebilir (revesible). Ameliyattan sonra zamanla geriye kalan mide bölümünde genişleme gözlenebilir. Açık veya kapalı yöntem olarak uygulanabilir.
Mide Katlama Ameliyatının Avantajları
- invazif olmayan (non-invasive) bir ameliyatıdır (geri döndürülebilir)
- mide bypass ameliyatına ihtiyaç duyulmaması
- ameliyat sonrası şikayetlerin daha az olması (hazımsızlık, bulantı, dumping sendromu, peptik ülser)
- bağırsak bypass ameliyatının uygun olmadığı durumlarda yapılabilmesi (örneğin; anemi, crohn’s hastalığı,vb.)
- Tip 2 Diyabet (şeker) hastalarında %50-65 oranında iyileşme (remisyon)
Ghrelin Hormonu Nedir?
Ghrelin hormonu bir açlık hormonudur. Bize “acıktım, hadi yemek yiyelim” dedirten hormondur. Ghrelin hormonu midenin üst kısmı ve kubbesinde (fundus) P/D1 ve pankreas bezinin epsilon hücreleri tarafından oluşturulur.
Gehrelin düzeyi yemeklerden önce yükselir, yemeklerden sonra da düşer. Ghreln, yağ dokusundan salınan ve doygunluk hissini yaratan leptin hormonunun karşıtı olarak kabul edilir. Ghrelin hormonu ön hipofizden büyüme hormonu (growth Hormon GH) salınımını çok kuvvetli bir şekilde uyarır. Ghrelnin reseptörleri hipotalamusta, hipofizde ve sindirim sistemi boyunca yerleşmiş vagal afferent sinir uçları ve gövdelerinde bulunur.
Ghrelin hormonunun Etkileri
GHRELIN hormonu sinir gelişiminde özellikle hipokampusta, değişen çevre şartlarına uyum sağlama ve öğrenme konusunda önemli rol oynar. Yapılan son klinik çalışmalarda nitrik oksit sentaz enziminin endotelyal formunu aktive ettiği de gösterilmiştir.
Yapılan araştırmalarda obez kişiler kilo verdiğinde kandaki gihrelin miktarının arttığı, anoreksik kişiler kilo aldığında ise kandaki gehrelin miktarının azaldığı bulunmuş. Bu sonuçlar gehrelin miktarlarının beslenmeden etkilenerek değişkenlik gösterdiğini kanıtlıyor.
Kilo kaybedenlerin, kaybettikleri kiloyu korumakta zorlanmalarının arkasındaki temel sebeplerden bir diğeri de budur. Kilo verdikçe kandaki açlık hormonu artıyor ve bu size iştah olarak geri dönüyor.
GHERLİN’in büyüme hormonu salınımını sağladığı, iştahı arttırdığı ve vücudun hemen her yerinde ve hemen her sistem üzerinde çeşitli etkilerinin bulunduğu yapılan yeni çalışmalardan anlaşılmaktadır. Dolayısıyla güncelliğini koruyan bu konu ile ilgili olarak, yeni bilgilere sahip olunması için daha fazla ve detaylı olarak yapılacak çalışmalar bize yeni ufuklar açacaktır.
Mide Botoksu ile zayıflamak mümkün mü?
Mide Botoksu, obez hastalarda midenin çıkış deliğine yakın bir bölgeye botulinum toksin maddesi enjekte edilme işlemidir. Bu işlem üst sindirim sistem endoskopisi ile yapılır.
Genel Bilgiler
Endoksopi işlemi esnasında midenin antrum ve prepylorik kısmına toksin maddesi (botoks, botox) enjekte edilir. Böylelikle midenin çıkış kısmındaki kaslar felç edilerek (gastroparesis) gıdaların ve içeceklerin daha uzun süre midede kalması ve tokluk hissi yaratması sağlanır. Normal şartlarda midenin boşalma zamanı 4-6 saattir.
Obezite artık dünya çapında bir sağlık sorunudur. Obez bireylerde metabolik hastalıklar, diyabet, hipertansiyon, kardiyovasküler ve hepatobiliyer hastalıklar sık olduğu için morbidite ve mortalite risklerini arttırmaktadır. Ne yazık ki kilo verme amacıyla uygulanan çeşitli Diyetler, farmakolojik ilaçlar ve davranışsal tedaviler kısmi sonuçlara sahiptir ve kısa sürelidir. (1)
Cerrahi girişimler (tüp mide, mide katlama, gastrik bantlama ve by-pass), bazı hastalarda etkili olsalar bile, invazivdir ve ciddi komplikasyonları olabilir.
Botulinum toksini (Botoks) nedir?
Botulinum toksin A
Hem çizgili hem de düz kaslarda güçlü, uzun süre etkili kas kasılmalarının inhibitörüdür. Gram (+) anaerob bir bakteri “Clostridium botulinum” tarafından üretilir. Bu madde sinir uçlarından enzimlerin (asetilkolin) salgılanmasını engelleyerek kaslarda felç tablosu “botulizm” oluşturur.
Botoks (Botulinum) çok sayıda hastalığın tedavisinde de kullanılmaktadır ve beyin ve sinir sistemine direkt nüfuz etmediği için santral sinir sistemini doğrudan etkilediği gözlemlenmemiştir. Botulinum toksininin terapötik etkileri 1970’lerde gösterilmiştir.
Servikal distoni, blefarospazm, kol-bacak spastisitesi, başağrısı profilaksisi, kronik anal fissür, hiperhidrozis, esansiyel tremor ve akalazi’nin de içinde bulunduğu 50’den fazla terapötik kullanım alanı literatürde bildirilmektedir.Elsevier M. consulte
Deneyimsiz kişiler tarafından injekte edildiğinde komplikasyonlar gelişebilmesine karşın, botoksun estetik amaçlar için kullanımı güvenli bir uygulama olarak gözükmektedir. İstenmeyen etkiler ve bazı sekeller geçici olmakla birlikte, derin kırışıklıkları olan, yüzde plastik operasyon geçirmiş ve evvelce nöromüsküler hastalığı olan bazı hastalarda botoks injeksiyonundan sonra daha ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilmektedir. Botoks aracılı yüz gençleştirme işlemlerinin tümünde daha konservatif olunarak, uygun botoks dozları ve uygun injeksiyon teknikleri kullanarak komplikasyonları azaltmak olasıdır.(2)
Yapılan klinik araştırmalarda, kasları gevşeten mide Botoks’un insanların kilo vermelerine yardımcı olacağını, çünkü midenin kendi başına boşalma oranını yavaşlatacağını varsayıyorlardı. Ancak yeni çalışmada araştırmacılar farklı bir teori test ettiler: Botoks’un beyni ve mideyi birbirine bağlayan ve açlık ve tokluk duygularını kontrol eden vagus siniri bloke edip edemeyeceği yönündedir. (3)
Ancak, American Gastroenterological Association tarafından yayınlanan bir çalışmada ise bazı farklı tespitler yapılmıştır (4). Bu çalışmalarda, Botulinum toksin A’nın (BTA) gastrik enjeksiyonları gastrik boşalmayı geciktirebilir, ancak Şubat’taki Klinik Gastroenteroloji ve Hepatoloji dergisine göre obez bireylerin kendilerini daha dolu hissetmelerine, yeme davranışlarını değiştirmelerine veya kilo vermelerine neden olmadığını öne sürdü.
Çalışma katılımcılarına, her biri endoskopik ultrason tarafından yönlendirilen gastrik antral muskularis proprisinde 1 BTA (100, 300 veya 500 U) enjeksiyonu veya plasebo verildi. Katı gıdaların gastrik boşalması sintigrafi ile ölçüldü. Ayrıca katılımcıların vücut ağırlıkları her 2 haftada bir ölçülürken, doygunluk (bir kalorik sıvı içeceği testinde tolere edilen maksimum hacme dayanarak), kalori alımı (bir ankete dayanarak), gastrointestinal semptomlar ve yemeğin psikolojik yönleri de ölçülmüştür.
Dolayısıyla, BTA’nın mide enjeksiyonu mide boşalmasını yavaşlatsa da, tokluk hissini arttırmaz veya vücut ağırlığının kaybına neden olmaz. Yazarlar, test edilenlere göre daha yüksek BTA dozlarının, gastrik boşalma veya kilo kaybında ek gecikmelere neden olacağı ihtimalinin düşük olduğunu belirtti. (5)
Mide Botoks nasıl Yapılır?
Kırışıklıkların tedavisinde kullanılan aynı tedavi olan Botoks, gastroparezi tedavisinde de etkilidir. Bir piloroplasti ile aynı prensipte çalışan daha az invaziv bir işlemdir. Botoks lokal olarak verilir, bu nedenle yan etkiler yaygın değildir.
İşlemden önce:
Uyutularak yapılan Endoskopi işlemi aşamaları uygulanır. Hastaya işlemden yaklaşık 30-60 dakika önce hastaneye gelmesi talimatı verilir. Kalp monitörü, IV damar yolu açılması, oksijen ve sedasyon gibi hazırlıklar yapılır.
İşlem sırasında:
Hasta yatıştırılırken, doktor yemek borusu, mide ve pilor sfinkterini inceler. Botoks, pilor sfinkteri kaslarını gevşetmek amacıyla enjekte edilir. Mide botoksu işlemi yaklaşık 15-30 dakika sürer.
Mide Botoksu Yararları ve Avantajları
- Kolay olması
- Düşük maliyetli
- Kısa sürede uygulanması, günübirlik
- Ameliyata göre daha az invazif ve riskli olması
- Diyet uygulayan hastalarda hızlı etki göstermesi
Mide Botoksu Zararları ve Dezavantajları
- Kolay, ucuz ve kısa işlem olduğundan deneyimsiz kişiler tarafından yapılablmesi
- Kanama
- Perforasyon, mide delinmesi
- Mide duvarında nekroz ve mide ülseri
- Kalıcı olmaması. Mide botoksunun etkisi 6-12 ay kadar devam eder. Tekrar uygulanması gerek.
- Tekrarlandığında aynı sonuç vermemesi
Kaynaklar
- https://www.em-consulte.com/en/article/156118
- http://www.turkiyeklinikleri.com/article/tr-botulinum-toksini-farmakolojisi-ve-terapotik-perspektif-48668.html
- https://www.livescience.com/54892-botox-weight-loss.html
- http://journalsblog.gastro.org/stomach-botox-for-weight-loss/
- https://agajournals.wordpress.com/
- https://www.g-pact.org/gastroparesis/treatment-options/surgical-intervention
Mide Balonu ile Zayıflama nasıl olur?
Mide Balonu ile Zayıflama nasıl olur?
Mide Balonu yönteminin ana hedefi midenin kapasitesini azaltarak daha erken doyma hissini sağlamaktır. Sönük bir balon yemek borusundan ilerletilerek mideye yerleştirildikten sonra balonun içerisi sıvı veya hava ile doldurulur böylelikle mide içerisindeki boşluk azaltılır.
Mide Balonu nedir?
Mide balonun (intragastric balloon) piyasada çok farklı çeşitleri vardır. Genelde slikondan üretilir. Bu balonlar midede 6-12 aya kadar kalabilir. Bazı balonlar sabit kapasiteye sahiptir bazıları da ayarlanabilir özelliği vardır.
Mide Balonu Hangi durumlarda Uygulanır
Aslında diğer obezite yöntemlerindeki kısıtlama kriterleri balonu yöntemi için geçeli değildir. Vücut kitle indeksinin (VKİ-BMİ) %27′ nin üzerinde olması yeterlidir.
Mide Balonu Hangi durumlarda Uygulanmaz
İleri gastrit, LES gevşekliği, mide fıtığı (hiatal herni), mide veya onikiparmak barsağın ülserleri durumunda bu yöntemin uygulanması tavsiye edilmez.
Mideye Balon Nasıl Yerleştirilir
Mide balonu Endoskopi cihazı ile yerleştirilir. Hastanın en az 8 saatlik aç olması gerekiyor. Bu yöntem sedasyon altında veya genel anestezi altında yapılır. Yöntemin ortalama süresi 15-30 dakikadır. Balon yerleştirildikten sonra hastalar 3 saat gözlem altında tutulduktan sonra taburcu edilebilir. Balon yöntemi kısa, basit ve özel bir riski olmayan bir girişimdir.
Balon Yerleştirildikten sonra Neler Yapmalıyım
Balon yerleştirildikten 1 saat sonra ağızdan gıda ve sıvı alımına başlayabilirsiniz. Artık mide boşluğu daha küçük olduğu için öğün sayısını arttırarak öğün başına alınan sıvı ve gıdaların miktarını azaltmalısınız.
Zaten erken doyma hissinden bu durumu anlamanız çok da zor olmayacaktır. Beslenme ve Diyet uzmanı tarafından takip edilmeniz şarttır. Gıdaları yutmadan önce olabildiğince çiğnemeniz önerilir. Aşırı sıcak yiyecek ve içeceklerden kaçınmalısınız. Midedeki balona zarar verebilecek sert, sivri ve köşeli yiyeceklere dikkat etmelisiniz. İlk günlerde ara ara bulantı hissi olabilir ancak aşırı kusma durumlarında balonun çıkartılması uygundur. Balonun midede kaldığı sürece ağızdan asit azaltıcı ilaçlar kullanılır.
Mide Balonu ile Kaç kilo verebilirim?
Mide balonu yöntemi ile fazla kilolarınızın ortalama %35’ini verebilirsiniz. Diğer obezite ameliyatları ile kilonuzun %40-60’ını vermek mümkündür ancak ameliyatların risk oranı yüksektir.
Balon Ne Zaman ve Nasıl Çıkartılır?
Daha önce belirttiğimiz gibi balonun türüne göre bu süre 6-12 aydır. Ancak hastaların klinik durumuna göre balon daha erken çıkartılabilir. Mide balonu yine endoskopi aracılığı ile çıkartılır. Bu yöntem esnasında balonun içerisindeki sıvı veya hava özel bir sonda ile tamamen boşaltılır ve özel bir aletle yemek borusundan ağız boşluğuna doğru çıkartılır. Bu yöntem yine sedasyon veya genel anestezi ile uygulanır.
Balon Çıkartıldıktan Sonra Ne Yapmalıyım?
Balon çıkartıldıktan sonra sizin eski yeme içme alışkanlığınız devam eder ve iştahınız normale döner. Dolayısıyla bu aşamadan sonra daha önce uyguladığınız diyete sadık kalmanız önerilir aksi takdirde kaybettiğiniz kiloları geri almanız kaçınılmazdır. Op.Dr.Ertan BEYATLI
Vücut Kitle İndeki Nasıl Hesaplanır > tıklayın